BİR DEMET HATIRA

ANBARCIKLI FEDAİ BİRCAN DAN ŞİİRLER

ARAP OĞLAN


Dağlar da bir yiğit gezer,
Nam ile hayranlık bezer,
Halk bostanında nice,
İhtişamcıları üzer.


Arap oğlan derler ismine,
Çelik siper gerer göğsüne,
Can feda eder namus uğruna,
Kahraman misali her bela’da


Gittiği yerde namın eker,
Dostlara güzel keker,
MURTANALI göbüt beyine,
Fermanı karar okur.

Huzur bulup kalmazmış evinde,
Yastığı kurşun dolarmış ceviz ağacında,
Sabah baksalar Arap oğlan yine ayakta,
Şaşmış MURTANALILILAR kalmamış TÜRKDE.


Fedai dinlerdi büyük sözü,
Dinlerken göğnürdü öz’ü,
Bak ferman ne eyledi bizi,
Görmek isterim nice dost yüzü.


                                   FEDAİ BİRCAN


Sordum Feleğe 


Akşam güneşi batarken,
Kızıl grubu seyrettim,
Sabah oldu ufuk çizgisinde,
Yalnız süzüldü gözlerim.
Tan yeri ağardı yine yalnızım,
Yüreğim buruk geri dönmüşüm,
Öyle doldu taştı ki efkârım,
Dert çekmek oldu benim günlerim.
Bir köşeye sıkışıp ağladım için, için,
Feleğe sordum neydi benim suçum,
Şu fanide gülmeyen garip başım,
İstedim tanrıdan toprağa göçüm.



YUSUFCUK KÜŞU

Gece bir ses gelir derinden,
Damarları okşayan aralıklarla,
Uzunca çaları var ses tonunda,
İnsana irkinti verir yatağında.


Bulutlar yıldızları gizlediğinde,
Dağlar öç karanlığa çekildiğinde,
Korkunç bir karanlık çöktüğünde,
Gelir o ses derinden, derinden.

Zamanı kemiren saniyeler ilerler,
Gece insan uykuya dalar,
Gürce bir ses yakından,
Uzaklaşır ve kaybolur derinden.


Her gün aynı yerde öter,
Sanki bir şeyler ister,
Bir yaz boyu devam eder,
Bazı anlar olmaz bilmem nere gider.


Bence efsaneyi aramalıdır,
Herhalde dilekle kuş olan insandır,
Yusufçuğun bulamadığı koyundur,
Yine belki Fatma ile aramaktadır.


Fedai böyle bir masal duydu,
Masala müteakip dedi,
Yusufçuğun derdinden pay aldı,
Düşündü derinden, derinden.
                                    FEDAİ BİRCAN

HATIRA DEFTERİ
Bir gün oturuyordum halsizce kıvrandım ,
Kederler hüzünler basmıştı beni,
Hatıra defterini alıp şöyle bir göz attım,
Birkaç karalanmış satır bir kaç resim.

Baştan göz attım sonuna kadar,
Gördüm ki içinde neler, neler var,
Sanki yaşanmamış o günler,
İşte doldum da taşıverdim o anlar,

Kükredim sığmadı içim içime,
Gözümde yaş vurmuşum başımı bir kenara,
Tuttuğum bardak parçalamış elimi ,
Ah hatırlatmayın bana o günlerimi.
                                              FEDAİ BİRCAN
 
 
Bir Dünya Arıyorum
 
Bir dünya arıyorum sessiz,
Ümit dolu hiç çilesiz,
Gezilmezdi o dünyada gülsüz,
Hiç kimse kalmazdı öksüz,
Sevenler sevgililer gezsin dursun,
Kuşlar beş bir yandan nehirler çağlasın,
Rüzgâr göklere yapraklar savursun,
Her bir yerde başka mevsim olsun.
Bir günde yaşardık dört mevsim,
Yaşar eğlenirdik duyulurdu sesim,
Açılırdı o zaman kül nefesim,
Dert olmazdı mutluluk çalardı sazım.
Kalaylı çiniye benzerdi yerler,
Sokakta mutlu dolaşırdı âşıklar,
Resim çizerdi gökte bulutlar,
Güneş batarken dağılırdı renkler.
Menfaatler körelir insanlık dolardı,
Medeniyet gölünde niceleri yüzerdi,
Her yer sanki huri melek dolardı,
O dünyada acı ve dert biterdi.
FEDAİ BİRCAN
          Hani
Hani bir öksüz çocuk,
Bir kadına yakınır,
Ana beller ya onu,
Bende seni yar belledim.
Hani gecelerde,
Ninni duymak ister de,
Muhtaçtır ya ona,
Bende sana muhtacım.
Yanılıp bir yere gitse,
Özleyince ağlar ya,
Bende senden uzak kalınca,
Sana koşmak istiyorum.
Fedai BİRCAN